Uçurumun kenarındayım, çaresiz,

Yüreğim acıyla dolu, perişan.

Kıvranıyorum bu azapta, bitkin ve yorgun,

24 saat geçti, hala acıyla burkulmuş.

Bağırmak istiyorum, haykırmak, küfretmek,

Ölümüne kadar yürümek, her şeyi terk etmek.

Şimdi ikimiz, ne olacak, bilmiyorum,

Kiminle uyuyacağız, kime sarılacağız, nereye gideceğiz?

Ya seni unutursam? Kendini affedebilir misin?

Düşmek ister misin dilimden de gözüm kadar,

Yok olmak, unutulmak, sessizliğe gömülmek?

Neredeyiz şimdi, bilmiyorum, ne kadar uzağız,

Unutmanın eşiğindeyim, sesin ne renkti hatırlamıyorum.

Ellerin hala sigara sarıyor mu?

Bir daha böyle sevilemeyecek olmanın telaşı

Düşüyor mu yüreğine?

Sevgisine sahip çıkamamışlığın utancı

Kemiriyor mu ruhunun derinliklerini?

Korkmuyor musun,

Bir gün senin kokunu mezara gömecek kadar çok severler beni diye?

Her gün biraz daha beyazlayan saçlarına bak,

Görmez misin zamanın ne kadar hızlı aktığını,

Ömrün ne çabuk tükendiğini?

Ne kadar hızlı solduğunu hayatın,

Ertelenmeyeceğini yaşlanmanın ve unutulmanın.

Anlamıyor musun?

Sahi seni unutursam kim olursun biliyor musun?

Kimin kaçıncı yarası olursun?

Kimin düşerken tutunduğu dal olursun,

Sen ki benim ilk göz ağrım, ilk sevebilmişliğimsin.

Kimin hikayesine figüran olursun, benim kahraman ilan ettiğim?

Çok başka sevdim ben seni be.

Kimsesiz bıraktın sen beni...